1-) 1. Sınıftan itibaren “Öğrenci-Hastane-Klinik” ilişkisi hastane eğitim yerleşkesi ve tüm bileşenlerin tek kampüs içerisinde yer alması
İstanbul Üniversitesi Çapa Yerleşkesi İstanbul’un en merkezi konumundaki referans hastane kampüsü olduğu için çok yoğun ve dinamik bir yapıya sahiptir. 7/24 hızlı bir hasta sirkülasyonu vardır ve kampüs nitelikli bir tıp eğitimi için ülkedeki en uygun ortamı sunar. Hekimlik çok farklı bir uğraşıdır, tek başına bir meslek ya da bir bilim olmaktan çok öte hayatın içinden her şeye dokunur. İyi ve donanımlı bir hekim hiç şüphesiz bilgili olmalı aynı zamanda toplumsal, kültürel, sanatsal, hukuki ve birçok alanda yeterli tecrübeyi kazanmış entelektüel bir birey olmalıdır. Hekimlik insanla iç içe ve tek amacı insana fayda sağlamak olan çok kutsal bir sanat olup usta-çırak ilişkisi içerisinde halka dokunarak, topluma karışarak öğrenilmeli; izole katlarda ve kampüslerde teoriye indirgenmesine müsaade edilmemelidir. İstanbul Tıp Fakültesi Türkiye’nin dört bir yanından gelen çözümlenememiş vakaları ve karmaşık hasta populasyonuyla tıp eğitimi almak ve de mesleki yeterliliği kazanmak için en ideal ortamı yaşatmaktadır. Eğitim yerleşkesi ve hastanelerin iç içe olması eğitimin klinikle entegre seyretmesine imkan verdiğinden İstanbul Tıp Fakültesi’nde öğrenciler 1. sınıftan itibaren hastanelerdedir ve çekirdekten yetişirler.
Ayrıca Çapa Kampüsünde hastane ortamına ve tüm yoğunluğuna rağmen sosyal anlamda da öğrencilerimiz kendilerine ait birçok alana ve imkana sahiptir. Öyle ki yıllardır “Türkiye’nin En Sosyal Tıp Fakültesi” ve “Türkiye’nin En Sosyal Tıp Öğrencileri” unvanıyla nam salmaktayız.
Kampüse ait sosyal imkanlarla ilgili sitenin “Sosyal” sekmesinden daha ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz.
2-) Akreditasyon ve Anabilim Dalları düzeyinde Akreditasyon
İstanbul Tıp Fakültesinde Mezuniyet Öncesi Eğitim Programı ilk kez 2013’te “Tıp Eğitimi Programları Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği” (TEPDAD) tarafından 01.01.2013-01.01.2019 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde akredite edilmiş, Akreditasyonun 2019’dan sonra da kesintisiz devam edebilmesi için 07.02.2018’de TEPDAD’a yeniden başvurulmuş ve yapılan değerlendirme sonucunda Türkiye Mezuniyet Öncesi Tıp Eğitimi Ulusal Standartları’nı karşıladığı saptanmış olup programımız 01.01.2019-01.01.2025 tarihleri arasında yeniden akredite edilmiştir.
Ayrıca fakültemize yakışır şekilde yine birçok Anabilim ve Bilim Dalımız Uluslararası ve Ulusal kendi alanında Referans Organizasyonlar tarafından özelde de akredite halde olup global normlarda oldukları tescillidir.
İTF Mezuniyet Sonrası Akreditasyon 13.07.2018
3-) Dikey Koridorlar Spiral Koridorlar ve Beceri Uygulamaları
Dikey Koridor
Dikey Koridor programı 6 yıllık tıp eğitimi süresince alınan teorik ve pratik eğitimleri destekler nitelikte sosyal ve beşeri alanlarda verilen tamamlayıcı bir eğitimdir. Her dönemde, o döneme ait tıp müfredatını destekler ve bütünler şekilde Tıp Tarihi, Tıp Etiği, İletişim, İyi Hekimlik Uygulamaları vb. gibi dersler müfredata eklenerek nitelikli ve tam donanımlı gerçek hekimleri yetiştirilmesi hedeflenmektedir.
Beceri Uygulamaları
Daha çok 1. ve 2. Sınıf öğrencilere yönelik olmak üzere bu programda en baştan işin “a” sından başlamak kaydıyla her dönemde öğrencilere hekimliğe dair bir takım mesleki becerilerin fakülteye başlanan ilk günden itibaren kazandırılmaya başlanması şeklindedir. Ör: İlkyardım, boy-kilo-ateş ölçüm yöntemleri, tansiyon ölçüm yöntemleri, enjeksiyon (iğne yapma), dikiş atma-düğüm eğitimleri vb.
Spiral Koridor
İstanbul Tıp Fakültesi tarihsel birikiminin gücü ile tıp eğitimi yanı sıra bilimsel araştırmalarda da söz sahibi olacak bilim insanları yetiştirme vizyonunu tüm öğrencilerinde oluşturmak amacı ile 2017-18 eğitim yılı itibarı ile 1. Sınıftan-intörnlük dönemine dek sürecek “Bilgiye ulaşma ve Bilgi oluşturma” spiral koridor programını müfredatına eklemiştir.
Bu program 2 aşamalı olup, ilk 3 yılı kapsayacak 1. Aşamada öğrencilerin bilgiyi okuması ve yorumlaması 4 ve 5. Dönemleri kapsayan 2. Aşamasında ise bilimsel bilgi üretmesi amaçlanmaktadır.
1.aşamanın sonunda öğrencilerimiz;
- Bilginin tanımını yapabilir, doğru bilgiyi tanımlayabilir, bilginin türlerini sayabilir
- Bilimsel bilgiye ulaşma kaynaklarını kullanabilir
- Sağlık alanında yazılan bir makaleyi sistematik olarak okuyabilir, özetleyebilir ve değerlendirebilir.
- Profesyonel ortamda gözlemlere dayanarak bir soru/sorun belirleyebilir olacaklardır
2.aşamanı bitiminde ise öğrencilerimiz;
- Gözlediği bir soru/sorun hakkında bir hipotez kurabilir.
- Kurduğu hipotez için geçerli bir deney yöntemi önerebilir.
- Bu hipotezi sınamak üzere bir proje tasarlayabilir.
- Tanımlı bir veri setini uygun programa girebilir, istatistik hesapları yapabilir.
- Bu verileri yorumlayabilir, özetleyebilir ve bir sonuca ulaşarak yazabilir.
- Projeyi sunum tekniklerine uygun olarak sunabilir beceri ve tutumları kazanmış olacaklardır.
4-) Hekimliğe doğru, İntörnlere filmler vb. gibi tüm destekleyici programlar
“Fakülteye Elveda, Hekimliğe Merhaba” programı 6.sınıf öğrencilerimizi hekimlik hayatına hazırlamak ve saha pratiğinde ihtiyaç duyacakları bilgileri vermek, acil ve sık karşılaşılan durumlarda mücadele edebilecek yetileri kazandırmak üzere düzenlenmektedir. Bir diğer İntörnlere Filmler programı ile uluslararası standart beceri filmleri intörnlere 2 günlük bir program dahilinde gösterilerek, ilgili alanın uzmanları ile tartışma yapılmaktadır. Dönem 4 programında da Hekimlik Yolunda programı ile erken dönemde hastaya yaklaşım konusunda öğrencilerimiz bilgi sahibi olmaktadır. “Okuma Yazma Öğrenmek” adlı program ise hem Dönem 3 müfredatında Dikey Koridor olarak Bilimsel Okuma Yazma başlığı altında verilmekte olup, programın daha kapsamlı hali 2 günlük bir program olarak gerçekleşmektedir. Bu programda alanında uzman konuşmacılar tarafından öğrencilere bilimsel makalelerin nasıl araştırılıp, yazılacağı hakkında bilgi verilmektedir.
5-) Canlı Anatomi Dersleri
2014 yılında uygulanan bir diğer eğitim yöntemi “Canlı Anatomi Dersleri” idi. Ameliyat salonu veya girişimsel bir işlem yapılan yerden dersliğe yapılan yayın ve derslikte öğretim üyesinin canlı olarak videodan ders anlatması esasına dayanan bu derslerde üriner ve genital cerrahi ameliyatı, kardiyovasküler cerrahi, endoskopi ve gastroskopi vb. konular ele alınmıştır. Canlı Anatomi dersleri 2018-2019 Eğitim yılı Dönem 2 ders programında da verilmeye devam edecektir.
6-) Probleme Dayalı Öğrenme (PDÖ) Uygulamaları
Karşılaşılan bir problemden yola çıkılarak, problemin tanımlanması ve daha sonra problemin çözümü aşamalarının öğrenen tarafından aktif biçimde araştırıldığı Probleme Dayalı Öğrenme adlı yöntem eğitim programımızda Dönem 2 ve Dönem 5 de yer almakta olup 2018-19 eğitim yılında Dönem 1 müfredatında da yer almaktadır.
7-) Fakültedeki Kulüpler ve Sosyal Yaşantı
İstanbul Tıp Fakültesi yıllardır Türkiye’deki tıp fakülteleri ve İstanbul Üniversitesinin diğer fakülteleri içerisinde en fazla aktif kulübe sahip olan fakültedir. Kulüpler sadece tıpla ilgili değil; müzik, dans, felsefe, resim, tarih, kültür vb. gibi birçok farklı alanlarda faaliyet göstermektedirler. İstanbul Tıp Fakültesi öğrenci kulüpleri öğrencilerimizin sosyal yaşamlarına en büyük katkı sunan unsurlar olup ayrıca fakültemiz spor takımları, bilimsel ve sosyal topluluklar gibi diğer oluşumlarla fakültemiz çok dinamik ve besleyici bir ortamı barındırmaktadır.
Kampüse ait sosyal imkanlarla ilgili sitenin “Sosyal” sekmesinden daha ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz.
8 -) Danışman öğretim üyesi sistemi, akademik kadro gücü ve kalitesi, niceliği; öğrenci akademisyen ilişkileri
İstanbul Üniversitesi Öğrenci Danışmanlığı Yönergesi çerçevesinde 2016 – 2017 eğitim yılında başlamak üzere Fakültemiz 1. sınıf öğrencilerine akademik danışman atanmıştır. Bu doğrultuda Dekanlığımızca danışmanların görevlerini sorunsuz bir şekilde uygulayabilmeleri için “Akademik Danışmanlık Kurulu” oluşturulmuştur.
Akademik Danışmanlık Kurulu 7 Öğretim Üyesinden oluşmaktadır. Kurul Üyeleri Eğitimden Sorumlu Dekan Yardımcısı, Temel, Dahili, Cerrahi Bilimler Bölüm Başkanlıkları ile Tıp Eğitimi Anabilim Dalı, Psikiyatri Anabilim Dalı ve Rehberlik Biriminden birer sorumlu öğretim üyesi olacak şekilde oluşturulmuştur.
İstanbul Tıp Fakültesi akademik kadrosu tıp eğitiminin tüm gereklerini yerine getirebilecek yetkinlik ve çeşitliliktedir. İstanbul Tıp Fakültesi eğitim-öğretim kadrosunun akademik kadrolara ve Temel Tıp Bilimleri, Dahili Tıp Bilimleri ve Cerrahi Tıp Bilimlerine dağılımı aşağıdaki grafiklerde verilmiştir:
9-) Anabilim dalı ve yandal çeşitliği; nadir bulunun anabilim dallarının mevcudiyeti, müfredatta payı ve tıp eğitimine kattığı vizyon
İstanbul Tıp Fakültesi 45 Anabilim Dalı 66 Bilim Dalı faaliyet göstermektedir. Tıp fakültelerinde olmazsa olmaz Anabilim Dallarına ek olarak fakültemizde Su Altı Hekimliği ve Hiperbarik Tıp Anabilim Dalı, Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji gibi Türkiye’de nadir bulunan Anabilim Dalları da bünyemizde bulunmaktadır. İç hastalıkları Anabilim Dalı ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dallarında bütün yan dal branşları mevcuttur. Bu durum öğrenci eğitiminde her konunun alanında uzmanlaşmış ve özelleşmiş kişiler tarafından anlatılmasını ve güncel bilgilerin aktarılmasına olanak sağlamaktadır.
10 -) Öğrenci bilimsel araştırma imkanı ve pozitif örnekler
Bilimsel yönü ağır basan Kulüplerimizden Öğrenci Bilimsel Araştırma Kulübü, Sinirbilim Kulübü ve TURKMSIC(Türk Tıp Öğrencileri Komitesi) kulübünün ulusal ve uluslararası kongreleriyle yurt içinden ve yurt dışından gelen öğrencileri Fakültemizde ağırlaması bilimsel çalışmaların değerlendirilmesinde ve bu geri bildirimleri eğitimlerinde kullanmalarına olanak sağlamaktadır.
Kampüsde yer alan araştırma merkezleri;
- Aziz Sancar Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü (DETEA)
- 3B Tıbbi ve Endüstriyel Tasarım Laboratuvarı (TET Lab)
- Hulusi Behçet Yaşam Bilimleri Araştırma Laboratuvarı – Nörogörüntüleme Birimi
- Mikroorganizma Kültür Koleksiyonları Araştırma ve Uygulama Merkezi
- Lepra ve Zührevi Hastalıkları Araştırma ve Uygulama Merkezi
- Medikal Hologram Eğitim Laboratuvarı
11-) İngilizce Tıp programımızın farklı ve ayrıcalıklı yönleri
İstanbul Tıp Fakültesinde ingilizce bölümünde okumanın yabancı dilde tıp eğitimi haricinde sağladığı birkaç ayrıcalık daha var. Öncelikle sınıf kontenjanı yaklaşık 60 kişi. Sınıfta öğrenci sayısının az olması derslerin daha interaktif işlenmesini ve sınıf içi hocalarla/sınıf arkadaşlarıyla daha kolay iletişime geçilmesini sağlıyor. Sınıfta derslerin tamamına yakını ingilizce işleniyor, yani bölüm misyonundan ödün vermiyor. Bölümde araştırmalara yönelik ek uygulamalar mevcut. Bu şekilde İstanbul Tıp Fakültesi ingilizce bölümü her türlü hasta ve hastalığı barındıran, müthiş bir tıp tarihine sahip Çapa kampüsü alanının içinde özel, ayrıcalıklı bir eğitim görme fırsatını siz öğrencilere sunuyor.
12-) Laboratuvar çeşitliliği, eğitimde pratik imkanlarının yeri
İstanbul Tıp Fakültesi denilince akla ilk gelen şeylerden biri de muhakkak tıp eğitiminde pratiğin en çok önemsendiği okul olmasıdır. Öyleki programda yer alan her alandaki teorik derslere ait pratik uygulama dersleri düşünülmüş hatta bunların değerlendirilmesi, sınavları bile ayrıca yapılandırılmış ve geleneksel olarak yıllardır ciddi bir şekilde uygulanmakta olup; İstanbul Tıp Fakültesinden yetişen genç hekim adayları alınan eğitimin uygulanabilirliğinin değerini ve pratiğin önemini bilerek mezun olurlar.
1. ve 2. Sınıflarda alınan ağırlıklı ve 3. Sınıfta alınan kısmi temel tıp bilimleri eğitiminde öğrencilerimiz haftalık işlenen derslerine paralel olmak kaydıyla Öğrenci Anatomi, Biyokimya, Biyofizik, Tıbbi Biyoloji ve Genetik, Mikrobiyoloji, Histoloji ve Embriyoloji, Patoloji Makroskopi ve Mikroskopi, Tıbbi Farmakoloji Uygulama Laboratuvarlarında ve belirtilen anabilim dallarına ait araştırma ve uygulama laboratuvarlarını da kullanarak öğrendiklerinin pekiştirme, modelleme ve pratiğe dökme imkanına erişirler. Öğrenci laboratuarlarımız ve pratik salonlarımız temellerini daha çok bugün hala saygıyla andığımız yüksek eğitimlerini yurtdışında tamamlayan Osmanlı Paşaları hocalarımız ve II. Dünya Savaşı döneminde Almanya’dan gelerek üniversitemize katılan ve fakültemizin yapılandırılmasında ve kalkınmasında çok büyük katkı ve emekleri olan Alman hocalarımızın attığı disiplini, vizyonu ve geleneği yansıtmaktadır.
İlk iki yılda daha ağırlıklı kullanılmak üzere tıp eğitimimize katkı sunan: Tıbbi Beceri Geliştirme Laboratuarları, İlk yardım Eğitim ve Uygulama Laboratuarları, Simüle Hasta Laboratuarları vb. gibi ortamlarda öğrencilerimizin pratik beceri ve görgülerini gerçek hastalarla karşılaşmadan evvel arttırarak gerçek hastalarla olan ilk temaslarını daha sağlıklı hale getirmek, hastalarına kendilerinden daha emin ve özgüvenli yaklaşmalarını sağlamak amacıyla eğitimlerimizi müfredata paralel olarak sürdürmekteyiz. Ancak aslolan gerçek tecrübelerdir. Öğrencilerimizi simülasyon eğitimlerini bir an önce başarıyla tamamlatarak gerçek hastalarla yapacakları klinik pratiklere başlatıyoruz ve bu konuyu çok önemsiyoruz. Ayrıca 1. ve 2. Sınıfın sonunda öğrencilerimizin yapmakla yükümlü oldukları yaz stajları ile de birikimleri sürekli tekrar etmelerini ve alışkanlık kazanmalarını hedefliyoruz.
Yine bu bağlamda fakülteye girilen ilk günlerden itibaren başlanarak süren ve 3. Sınıfta diğer tıp fakültelerinden farklı olarak çok büyük ölçüde artan (neredeyse yarı yarıya) hastane içi klinik eğitimler, hasta başı pratikleri ve öğretim üyesi uygulamaları da yapılmaktadır. Bu konuda tüm çabamız bütünsel bir hekim modeli oluşturmak her alanda donanımlı ve nitelikli hekimler yetiştirmektir.
4. , 5. ve 6. Sınıf eğitim ve uygulamaları tamamen kliniklerde geçmektedir.
Laboratuvarlar ve eğitimde pratik imkanlarla ilgili sitenin “Eğitim” sekmesinden daha ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz.
13-) Hasta sayısı ve çeşitliliği
Halk arasında “Bir de Çapa’ya görün” , “Son çare Çapa” olarak da bahsedilen İstanbul Tıp Fakültesi Türkiye’de tanı konulamayan hastaların son başvuru merkezi konumundadır. Fakültemizde çok nadir hastalıklarla bile eğitim süresince sıkça karşılaşılabilir olması, hastanemizin çok fazla ayakta ve yatan hasta potansiyeline sahip oluşu, yüksek branşlaşma oranı ve spesifik konular üzerine sahip olduğu çok sayıdaki uzman birimler bulunması sayesinde fakültemizde; tıp eğitiminin sadece teoride kalmayarak müfredatta yer alan hemen tüm hastalıklara sahip hastaların canlı olarak görülebilmesi ve hastalar üzerinde pratik yapılabilmesi imkanı bulunmaktadır. Bu açıdan İstanbul Tıp Fakültesi gerek hasta populasyonunun çeşitliliği gerekse ilgilendiği alanların genişliğiyle Türkiye’de tıp eğitimi için yıllardır en ideal ve en yetkin kurumdur.
14-) Merkezi konum
İstanbul Tıp Fakültesi Çapa semtinde İstanbul’un en merkezi noktasında sur içinde yer almaktadır ve Türkiye’nin en merkezi referans hastanesidir. Okulumuzun merkezi konumu; gerek başvuran hasta sayısı ve çeşitliliğinin sağlanması gerekse ulaşımının kolaylığı ve ana taşıma hatları üzerinde oluşu sayesinde şehrin her noktasına bağlantıda kalması açısından kolaylık sağlamaktadır.
15-) Kütüphane imkanları
Tıp eğitiminin zorluluğu göz önünde bulundurulursa genç hekim adaylarının eğitimde ve her alanda desteklenmesi zaruridir ve özellikle de öğrenci merkezli yaklaşımları çeşitlendirmekte fayda vardır. İstanbul Tıp Fakültesi tarihi Hulusi Behçet Kütüphanesi sunmuş olduğu imkanlarla öğrencilerimizi derslerinde başarılı olmaları adına desteklemektedir. Kütüphanemiz:
- Senede 363 gün 24 saat boyunca kesintisiz açıktır. (Kütüphanemiz resmi tatillerde dahi açıktır, senede 2 gün yalnızca dini bayramların ilk günleri kapalıdır.) Bu özelliğiyle Türkiye’de tektir.
- Kütüphanemizde güvenlik önlemleri üst düzeyde olup 24 saat güvenlik görevlisi bulunmaktadır.
- Kütüphane hizmetlerimiz öğrencilerimizin huzuru ve rahatı için deneyimli kütüphane personellerimiz tarafından rutin ve özverili bir şekilde verilmektedir.
Kütüphaneyle ilgili daha fazla bilgi edinmek için sitenin “Sosyal” sekmesinden daha ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz.
16-) Burs ve yurt imkanı
Fakültemizi tercih eden öğrencilere yönelik çeşitli burs ve yurt imkanları bulunmaktadır.
Burs ve yurt imkanlarıyla ilgili daha fazla bilgi edinmek için TIKLAYINIZ.
17-) Yaz stajları
İstanbul Tıp Fakültesinde 1. ve 2. sınıfı başarıyla tamamlayan öğrencilerin yazın istedikleri bölgedeki bir merkezde 2 hafta olmak üzere yaz stajı yapma yükümlülüğü vardır. İstanbul Tıp Fakültesi 1. Sınıf öğrencileri için 1. Basamak Aile Sağlığı Merkezlerinde, 2. Sınıf öğrencileri için Acil Ünitelerinde yapılan yaz stajları ile öğrencilerimiz yıl içerisinde öğrendiklerini pekiştirme ve dış sağlık merkezlerindeki uygulamaları gözlemleme fırsatını yakalıyorlar. Öğrencilerimize fakültemize ilk girdikleri andan itibaren kazandırmaya çalıştığımız nosyon gereğince yetiştirdiğimiz tüm hekim adaylarının pratik anlamda yetkinliği amaçlanmaktadır ve öğrencilerimiz de mezun olana kadar mümkün olduğunca daha fazla pratik kazanım elde etmenin gerekliliğinin eğitimlerinin bir parçası olduğunun bilincinde yetişmektedirler. Bu amaçla birçok öğrencimiz yıl içinde ve tatil dönemlerinde zorunlu staj ve eğitim programlarının dışında yurt içinde ve yurt dışında da önemli merkezlerde kendilerine özel stajlar ayarlamaktadırlar. Bu konuda tüm öğrencilerimizi memnuniyetle ve tüm imkanlarımızla desteklemekteyiz.
18-) 6.Dönem; İntörn eğitiminde 112 Acil rotasyonu
2015-16 dönem intörn anketlerinde önerilen dış rotasyon olarak, İntörn öğrencilerimize yönelik İstanbul Tıp Fakültesi ve İstanbul İl Sağlık Md. Acil Sağlık Hizmetleri Şb Müdürlüğünce başlatılmış olan 1 haftalık “112 Acil Ambulans” stajı ile acil sağlık hizmetleri kapsamında yer alan ambulans, ilkyardım ve afet tıbbı konuları ile bu alanlarda çalışan hekimler ve diğer personeli tanıma, acil sağlık hizmetlerine yönelik hastaların acil ve akut durumlarına ilk müdahale etme, teşhis koyma ve hastayı yönlendirme becerisi edinmeleri amacıyla başlatılan program başarı ile devam etmektedir.
19-) İstanbul’da sosyal ve kültürel yaşam
İstanbul çok eşsiz ve kuşkusuz dünyanın en görkemli şehirlerinden biri ancak bundan öte İstanbul çok kültürel-aktif ve yaşayarak öğreten ve aynı zamanda keyif veren de bir şehir. Eskiler İstanbul’da üniversite okuyanlar için 2 üniversite mezunu derler, İstanbul’un kendisini de bir üniversite olarak görürlermiş. Günümüzde de bu konuda pek bir değişlik olduğunu söyleyemeyiz doğrusu…
İstanbul’da sosyal ve kültürel yaşamla ilgili daha ayrıntılı bilgi edinmek için sitenin “Sosyal” sekmesinden daha ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz.
20-) Nitelikli asistan kadrosunun eğitimdeki rolü
İstanbul Tıp Fakültesi öğrencileri eğitimleri süresince pratik bilgi kazanma anlamında asistanlardan çokça yardım alırlar. Türkiye’nin TUS’ta en başarılı asistanları İstanbul Tıp Fakültesini tercih ederler. Asistanlar alanında meşhur öğretim üyeleriyle kendilerini geliştirirler ve edindikleri bilgileri kendi birikimleriyle sentezleyerek öğrencilerimize en kaliteli ve doğru bilgiyi sunarlar. Böylece öğrenciler her alanda daima en iyilerle yetişmiş olurlar.
21-) 3. Sınıfta yer alan Erken Klinik Pratiklerin Varlığı Önemi
İstanbul Tıp Fakültesi her alanda olduğu gibi klinik bilimlerde de farkını ortaya koyar. 3. sınıf öğrencileri sene başında gördükleri semiyoloji dilimiyle beraber hastalıkların semptomatolojisini görürler. Daha sonra sistemsel patoloji dilimleriyle her sisteme has olan klinik bilim derslerini alırlar. Bunların yanında entegre sistem gereği gelen temel bilimler hatırlatmalarıyla geçmiş dönem konularını da tekrar ederler. Bu sayede 3. sınıfı bitirmiş bir öğrenci 4. sınıfa geçtiğinde ilk 3 yılı bir bütün halinde bitirmiş olur.
İstanbul Tıp Fakültesi 3. Sınıf programında diğer tıp fakültelerinden farkını erken klinik uygulamalarıyla ortaya koyar. Semiyoloji dilimi içerisinde öğrendiği semptomatoloji bilgilerini ilk önce fakültenin sahip olduğu Simüle hasta laboratuvarlarında uygularlar. Böylece sistemsel patoloji dilimlerindeki “Öğretim Üyesi” ve “Asistan” pratiklerine gittiklerinde uygulama bilgilerini daha rahat öğrenirler.
Öğrenciler haftanın 2 günü gördükleri sistemi ilgilendiren kliniklerde küçük gruplar halinde ve sorumlu öğretim üyeleriyle pratik uygulamaları yaparlar. Uygulamalarda birçok öğretim üyesi hasta üzerinden ilgili konuyu öğrencilere öğretir. Bu PDÖ (Probleme Dayalı Öğrenme) temelli bir sistemdir ve burada amaç öğrenciyi stajlarına nitelikli bir öğrenci olarak hazırlamaktır. Aynı zamanda öğrencinin derse aktif olarak katılımını sağladığından bilginin kalıcılığını sağlar.
Bunun yanında öğrenciler haftanın 2 günü İç Hastalıkları ve 2 günü Çocuk Hastalıkları olmak üzere toplam haftada 4 gün kendi asistanları ve küçük grupları ile hastabaşı uygulamaları yaparlar. Asistan uygulamalarında öğrenciler servislerde hasta vizitleri yaparlar ve vizitlerde hastanın hastaneye başvurusundan o anki durumuna kadarki süreç asistan ve öğrencilerle birlikte konuşulur ve tartışılır. Böylece öğrenci teorik bilgilerini pratiğe dökme imkanına sahip ve 4. Sınıf stajlarına kliniğe çok hazır başlarlar.
22-) İstanbul Üniversitesi öğrencisi olmak ve üniversitenin tüm imkanlarından yararlanabilmek
İstanbul Üniversitesi 1453’ten bu yana birikimleriyle Türkiye’nin ilk ve en köklü üniversitesidir. Türkiye’deki diğer üniversitelerin de çekirdeğini teşkil eden, hem öğretim üyeleri hem de yetiştirdiği öğrencilerle diğer üniversitelerin altyapısını oluşturan İstanbul Üniversitesi’nin bugün de birçok alanda liderliği devam etmektedir. “Dünyanın En İyi 500 Üniversitesi” içinde de yer alan İstanbul Üniversitesi, listedeki yerini her geçen yıl yükseltmektedir. Türkiye’nin en çok bilimsel dergi yayımlayan üniversitesiyiz. Dünyanın En İyi 500 Üniversitesi sıralamasında 404. sıradayız. Bu sıralamaya 11 yıldır giren tek Türk üniversitesiyiz. Burs ve Yurtlarıyla, Akademik Kadrosuyla, ERASMUS ve FARABİ programlarıyla, Yerleşkeleriyle, Sosyal, Spor ve Kültürel Etkinlikleriyle, Yabancı Dil Eğitimi ile İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ DOSTU bir ÜNİVERSİTE‘dir. İstanbul Üniversitesi Türkiye’nin en çok imkana sahip ve en geniş bütçeli üniversitelerindendir. İstanbul Tıp Fakültesi İstanbul Üniversitesinin tek tıp fakültesidir ve İstanbul Tıp Fakültesi öğrencileri İstanbul Üniversitesinin sahip olduğu tüm sosyal olanaklardan yararlanma hakkına sahiptir.